Sanal Organımız – Mikrobiyatamız

Bağırsaklarımız lise biyoloji dersinde bize anlatılan sindirim sistemi içindeki bir organımızdır. Sindirim sistemimiz de ağızda başlayıp anüste sonlanan uzun bir boru sistemidir. Bağırsaklarımızda bu boru sisteminin en uzun bölümünü kapsar. Bir önceki bölümümüzde bağırsaklarımızda yaşayan yaklaşık 100 trilyonluk bir ulustan bahsetmiştik. Bu ulus bağırsak floramızdır. Bağırsak floramız kendi ekosistemini yaratmıştır ve yine kendi homeostasik düzenini kurmuştur. Bağırsak florası mikroorganizma topluluğudur. Bu topluluğun üyeleri arasında virüsler, … Okumaya devam et Sanal Organımız – Mikrobiyatamız

Davetsiz Kiracılarımız – Bağırsak ulusumuz

Vücudumuzda sadece görebildiğimiz ya da dokunabildiğimizden çok daha fazla hücre vardır. Bunu biliyor muydunuz? Bedenimizde davetsiz birçok kiracımız vardır ve bunların sayısal değerleri vücudumuzdaki hücrelerin yaklaşık on katı kadardır. Evet, sayısal değer diyorum çünkü hücre sayısı olarak bu davetsiz misafirlerimizin sayısı yaklaşık 100 trilyon kadardır. İnsan vücudundaki ağırlıkları da yaklaşık 1,5-2 kg kadardır. Hücrelerden bahsediyorum, bedenimizi istemimiz dışında istila eden, doğduğumuz andan itibaren vücudumuza yerleşen, … Okumaya devam et Davetsiz Kiracılarımız – Bağırsak ulusumuz

Atalarımızın Diyeti – Ketojenik Diyet

Yok, diyet tarifi ya da tavsiyesi vermeyeceğim, haddime düşmez. Ama eskiden sadece yaz yaklaşırken dilimize dolaşan bu sözcük artık dört mevsim telaffuz edilmeye başlandı. Nedir diyet? Az yemek, aç kalmak, kilo kaybetmek, kalori saymak, bazı yiyeceklerin sadece resimlerine bakmak, öğünleri kovalamak, spor salonuna yazılmak, sokaklarda postacı misali yürümek, kaçamaklar sonrası vicdan azapları. Yanıtlıyorum, hiçbiri. Diyet sözcüğünün kökeni, Yunanca ‘diatia’ yani yaşam tarzı sözcüğünden gelmektedir. Yine … Okumaya devam et Atalarımızın Diyeti – Ketojenik Diyet

Soframızdaki Casus! Fitik Asit

Son yıllarda sosyal medyanın yardımıyla sağlık ve beslenme alanındaki bilinçlenme gün geçtikçe artıyor. Her gün yeni bilgi yağmuruyla karşı karşıya kalıyoruz. Her kafadan, pardon, her sosyal platformundan bilgi akışı geliyor. Ama ne kadarı bizi doğru yönlendiriyor. Bilgiyi bilmek başka anlayıp, yorumlayıp günlük hayatımızda bize uyan şekilde kullanmak başka bir konudur. Son zamanlarda sadece bitkisel besinlerde bulunan fitik asitten sıklıkla bahsedilir oldu. Başlığımdaki ünlemi özellikle koydum. … Okumaya devam et Soframızdaki Casus! Fitik Asit

7. Kıta – Mikroplastik

İki yılda bir Ekim ve Kasım aylarında İstanbul’da düzenlenen bienalin 2019 yılının teması 7.kıta idi. Bienali şeref konuğu olarak ziyaret eden 7.kıta temsilcisi, yerel kıyafetleri olan plastik poşet ile çok dikkat çekti. Kendisi hava alanında karşılandıktan sonra bir basın toplantısı yaptı. Siz bu hızda plastik tükettikçe biz varolmayı sürdüreceğiz, büyüyeceğiz dedi. 3,5 milyon metrekare büyüklüğündeki plastik çöplüğüne katkılarından dolayı herkese teşekkür ederken, her yıl büyümeyi … Okumaya devam et 7. Kıta – Mikroplastik

Çürük Yumurta – Sülfür

Hidrojen sülfür (H2S) renksiz, çürük yumurta kokusuna sahip zehirli bir gazdır. Bitkilerde çimlenme ve fotosentez oluşumunda, çiçeklerde ve yapraklarda yaşlanmanın uyarılmasında etkilidir. Bitkiler topraktan kökleriyle almış olduğu sülfürle sistin, metionin ve sistein aminoasitlerinin sentezlenmesini sağlar. Hayvansal organizmalar için bu aminoasitlerin önemine birazdan geleceğim. Şimdi gelelim kükürt nedir, sülfür nedir, sülfit nedir, sülfat nedir ve daha da isim yazarım ama sonra konu çok uzuyor. Şimdilik bunlar … Okumaya devam et Çürük Yumurta – Sülfür

Yaşlanma hızı ölçümü – ORAC değeri

Ölçmeyi hepimiz severiz. Kilomuzu sık sık boyumuzu arada bir ölçeriz. Son yılların en moda ölçümlerinden biri de çocuklarımızın zekasını ölçtürmek. Yok artık demeyin inanılmaz popüler bir ölçüm. Ölçeriz ve bir de kıyaslama yaparız. Bazen dış sesle bazen de iç sesle. İşimize yarayıp yaramadığına pek bakmadan rakamlarla konuşmayı severiz. Konu sağlığımız olunca daha dikkatli oluruz. Tansiyonumuzu, kan şekerimizi, D hormonumuzu, kan sıvısı içinde yer alan ölçtürebileceğimiz … Okumaya devam et Yaşlanma hızı ölçümü – ORAC değeri

Pas çözücüler – Antioksidanlar

Anti sözcüğünün olumsuzluk anlamında kullanıldığını hepimiz biliyoruz. O zaman oksidan nedir bir bakalım. Oksidan oksidasyon yapandır. Oksidasyon ya da yükseltgenme, elektronların atom ya da molekülden kopup ayrılmasını sağlayan kimyasal bir olaydır. Yani oksidasyon bir maddenin O2 ile birleşirken elektron kaybetmesi yani o maddeyi oluşturan moleküllerin dengesiz, kararsız hale geçmesidir. Oksidasyon elektron kaybedilmesi olayıdır ve O2’yi alan madde oksidandır. Artık O2 ile temas eden madde paslanmıştır. … Okumaya devam et Pas çözücüler – Antioksidanlar

Tanrının Nefesi – Ozon Gazı (O3)

Dinsel literatürlerde tanrının nefesi olarak isimlendirilen ozon gazı ismini çoğumuz duymuş hatta tedavi amaçlı deneyenlerimiz bile olmuştur. Oksijenin kuzeni de diyebiliriz. Almanlar tarafından geliştirilen tıbbi bir tedavi tekniğidir. Yaklaşık 40 yıldır tıpta yeri vardır ve günümüzde 16 ülkede yasal olarak tıbbi tedavi amaçlı olarak kullanılmaktadır. Alman kimyager  Christian Friedrich Schönbein 1840 yılında, elektrik akımını sudan geçirdiği sırada değişik bir koku duymuş ve bu şekilde ozonu … Okumaya devam et Tanrının Nefesi – Ozon Gazı (O3)

Doğal radyasyon – Radon gazı – Toprak gazı

Her gün evimizde, sokakta radyasyona maruz kalıyoruz. Çoğumuz için yabancı değil. Radyasyon nedir az çok biliyoruz.  Canlıların günlük yaşamda maruz kaldığı radyasyonun % 80’si doğal kaynaklıdır. Kozmik ya da yer kabuğu kaynaklıdır.  Kozmik radyasyon evrenin doğasında varolan radyasyondur. Nükleer radyasyon serpintileri de vardır ki onları gama ışınları olarak adlandırırız. Bir de yer kabuğu kaynaklı radon gazımız var. Kendisi normal koşullarda en zararsız ve bertaraf edilmesi … Okumaya devam et Doğal radyasyon – Radon gazı – Toprak gazı